ÇOCUĞUN VE ERGENİN DÜNYASINI TEHDİT EDEN GÜÇ: AKRAN ZORBALIĞI

ÇOCUĞUN VE ERGENİN DÜNYASINI TEHDİT EDEN GÜÇ: AKRAN ZORBALIĞI

   Akran Zorbalığı Nedir?

Akran zorbalığı, aynı yaş grubundaki çocukların veya ergenlerin kendi yaş grubundaki kişilere karşı kasıtlı ve sürekli olarak sözel, fiziksel, cinsel veya siber saldırganlık uygulamasıdır. Daha çok din, dil, ırk ve farklı fiziksel özelliklere sahip kişiler akran zorbalığına maruz kalır. Akran zorbalığı çocuk ve ergenlerin ruh sağlığını doğrudan etkileyen bir konudur. “Ortalama olarak çocukların %15-50 oranında zorbalığın herhangi bir çeşidine maruz kaldıkları bilinir. 4 ile 6 yaş diliminde gelişmeye başlayan zorbalık durumu yeterince müdahale edilmediğinde okul dönemi boyunca devam ediyor ve yetişkinliğe dek uzanıyor.” Akran zorbalığının çok ileri boyutunda madde kullanımı ve intihar davranışları da görülebilmektedir. Unutulmamalıdır ki zorbalığı yapan da zorbalığa maruz kalan da desteğe, özellikle uzman desteğine ihtiyaç duyar.

 Çocuğun evde şiddete maruz kalması veya ilgisiz büyümesi, güç ve kontrol arayışı, empati becerisinin gelişmemiş olması, akran grubunda kabul görme isteği gibi durumlar zorbalığın nedenleri arasında sayılabilir. Ailesi tarafından ihmal edilmiş ya da şiddete maruz kalmış çocuklarda zorbalık davranışı daha çok görülen bir durumdur. Aile tarafından ilgisiz kalmış bir çocuk, ilgiyi kendi üzerine çekmek için zorbalık davranışında bulunabilir veya içinde bulunduğu ortamda zorbalık tarzı davranışlara tanıklık ettiyse, bu davranışları rol model alarak başka çocuğa uygulayabilir.

 

 Zorbalığı yapan çocuğun davranışları:

  • Görüntüsüyle alay etme
  • Lakap takma
  • Tehdit etme
  • Fiziksel şiddet uygulama
  • Herkesin içinde küçük düşürme
  • Eşyalarına el koyma, onları geri vermeme
  • İftira atma, dedikodu yapma
  • Siber zorbalık yapmak

 

Akran Zorbalığına Maruz Kalan Çocuk

Zorbalığa maruz kalan çocuk, uğradığı zorbalığı genellikle ailesi ve öğretmenleriyle paylaşmaz. Bu durumun birçok sebebi vardır; şikâyet ederse daha sert saldırıya uğrayacağını düşünme, kendisine inanılmayacağı veya kimsenin onu desteklemeyeceği inancı gibi nedenler olabilir. 

 

Zorbalığa maruz kalan çocuklarda görülen belirtiler

Kaygı, depresyon, özgüven kaybı, okul başarısında düşüş, çocuğun okula gitmek istememesi, daha çok içe kapanıklık, derslere odaklanamama, motivasyon eksikliği, yetersizlik hissi, depresif davranışlarda bulunma. Mağdur çocuklar bazen sosyal kabul görmek için zorbalık yapan kişiyle özdeşim kurabilir bazen de bastırdığı duygularının etkisiyle öfke problemleri yaşayabilirler.

Sistematik olarak zorbalığa maruz kalan çocuğun aile, arkadaş ilişkileri ve psikolojisi bozulur, yaşam onun için çekilmez hale gelir.

 

Akran zorbalığının türleri

  • Sözel zorbalık 

En çok görülen zorbalık türüdür. Dalga geçme, küfür, hakaret, küçük düşürücü sözler söyleme, dış görünüşüyle alay etme gibi davranışlardır.

  • Fiziksel zorbalık

İtme, saç çekme, yumruk atma, ısırma, tükürme, eşyalarını alma, tehlikeli aletlerle saldırma fiziksel olarak zarar veren hareketlerdir.

  • Sosyal zorbalık 

Arkadaş ortamından dışlama, yalnız bırakma, sosyal ortamlarda küçük düşürerek yalnız bırakma.

  • Cinsel zorbalık

Cinsel içerikli sözler söyleme ve fiziksel olarak cinsel temasta bulunmaya çalışma, izinsiz mağdurun giysilerini çıkarmaya çalışma davranışları cinsel zorbalık türüdür.

  • Siber zorbalık

Cep telefonuna rahatsız edici mesajlar gönderme, sosyal medya araçlarını kullanarak rahatsız etme, ondan habersiz, resimlerini kullanarak onun adına hesap açma uygunsuz web sayfaları hazırlamak, sosyal medya paylaşımlarına uygunsuz yorumlar yapma gibi davranışlardır.

 

Akran Zorbalığı ile Baş Etmek İçin Neler Yapılmalı

 Okullarda zorbalığın öğretmenler tarafından fark edilmesi ve erken müdahalede bulunulması oldukça önemlidir. Okulun zorbalığa karşı toleransı olmayan politikalar izlemesi ve rehberlik servisinin aktif olarak çalışması gerekir. Aileler ise bu süreçte çok önemli rol oynar. Çocuğu dinlemek, onun kendisini ve duygularını rahatça ifade edebileceği koşulları sağlamak ve en önemlisi de yargılayıcı tutumlardan kaçınarak şiddetten uzak bir ebeveynlik yaklaşımının benimsenmesi gerekir. Bireylere yönelik empati ve sosyal beceri eğitimleri özellikle duyguları anlama, ifadeleri tanıma çalışmaları akran zorbalığına karşı önleyiciliğe sahip olur. 

 Akran zorbalığı mağdurla birlikte çevresini hatta yaşadığı toplumu etkileyen ciddi bir durumdur. Bu nedenle akran zorbalığına karşı alınacak önemler çocuğun hem bugününü hem de geleceğini koruma altına alır. Çocukların kendilerini güvende hissettikleri, desteklendikleri, kendilerini ifade etmekten korkmadıkları ve aileleri tarafından anlaşıldıklarını hissettikleri bir ortamın sağlanması sağlıklı bireylerin yetişmesi için çok önemli unsurlardır. Altını çizerek söylemek gerekirse ebeveynlerin çocuklarını sıkılmadan dinlemeleri, yargılayıcı olmadan çocukların duygularına değer vermeleri gerekir ki çocuk kendi başına akran zorbalığı yükünün altında ezilmesin. Unutulmamalıdır ki çocuğu görmek ve duymak sağlıklı ebeveyn çocuk ilişkisinin temellerini oluşturur, aynı zamanda birçok problemin de çözümünü kolaylaştırır.

 Psikolog Meliha Taşlıtepe

 

Post Your Comment